Üreme endokrinolojisi ve kısırlık yakından iç içe geçmiştir. Üreme endokrinolojisi, üremeyi etkileyen hormonal ve glandüler faktörlere odaklanan özel bir tıp dalıdır. Çeşitli hormonal dengesizliklerin ve bunların doğurganlık üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesini ve yönetimini içerir.
Hormonlar ile çocuk sahibi olma yeteneğiniz arasındaki gerçek bağlantı nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
Üreme Endokrinolojisi ve Kısırlığı Neler Birbirine Bağlar?
Üreme endokrinolojisi vekısırlıkbirbirleriyle yakından bağlantılıdır. Üreme endokrinolojisi üremenin hormonal ve fizyolojik yönleriyle ilgilidir. Doğurganlık ve endokrinolojinin birbiriyle nasıl bağlantılı olduğu aşağıda açıklanmıştır:
- Hormonal düzenleme:Hormonlar üreme sisteminde önemli bir rol oynar. Östrojen, progesteron, testosteron, FSH ve LH gibi hormonların rolünü doğru bir şekilde anlamak önemlidir. Bu hormonlar adet döngüsünü, yumurtlamayı ve sperm üretimini düzenler. Bu hormonların seviyelerindeki dengesizlikler üreme endokrin kısırlığına yol açabilir.
- Yumurtlama ve Menstruasyon:Düzensiz adet kanaması veya yumurtlamanın olmaması kadında kısırlığa neden olur. Dolayısıyla üreme endokrinolojisine bağlı hormonal dengesizlikler ortaya çıkar. Adet düzensizliğine ve yumurtlamaya neden olabilir. Bu üreme endokrin kısırlığına neden olabilir.
- Polikistik Over Sendromu(PKOS):Bu üreme çağındaki kadınlar arasında yaygın bir hormonal bozukluktur. Bunlar adet düzensizliğine, yumurtlama ve yumurtalık kistlerine yol açabilir. Bunlar doğurganlık sorunlarına katkıda bulunur.
Bir doktora görünmek için doğru zamanın ne zaman olduğunu merak mı ediyorsunuz? Aşağıda öğrenin!
Bize UlaşınSorunsuz yardım için!
Üreme endokrinoloğuna ne zaman başvurmalıyım?
Üreme endokrinologları doğurganlık yolculuğunuzu anlamanıza ve yönlendirmenize yardımcı olabilecek uzmanlardır. Gerekirse hamilelik için tıbbi yardım da sağlayabilirler. Bebek sahibi olmakta zorlanıyorsanız üreme endokrinoloğuna başvurmalısınız. İşte bunu dikkate almanız gereken zaman:
1. Eğer 35 yaşının altında biriyseniz 35 yaşına gelene kadar doğal yollarla hamile kalmaya çalışmalısınız.
2. 35 yaşın üzerindeyseniz 6 ay daha deneyin ve görün. Hala olumlu bir hamilelik belirtisi yoksa, üreme endokrinologunu ziyaret etmenizin zamanı gelmiştir.
3. Ancak aşağıdaki durumları yaşıyorsanız hemen bir üreme endokrinoloğuna başvurmalısınız:
- Düzensiz dönemler veya aşırı ağrılı dönemler
- Birden fazla düşük yapmak.
- Doğurganlığınızı değiştirebilecek tedaviler.
- Endometriozis veya PKOS gibi sorunlar.
4. Erkeklerde, bir yıldan uzun süre korunmasız ve düzenli cinsel ilişki yaşadıktan sonra aşağıdaki sorunlarla karşılaşıyorsanız. O zaman aşağıdaki durumlarda üreme endokrinoloğunu ziyaret etmelisiniz:
- Uygunsuz cinsel işlev.
- Testislerin etrafındaki bölgelerde ağrı, şişlik veya garip topaklar.
- Garip göğüs büyümesi.
- Sperm sayısı normalden düşük
Sorununuzun bir üreme endokrinoloğu tarafından çözülüp çözülemeyeceğini mi merak ediyorsunuz? Ziyaret etmeniz gerekip gerekmediğini öğrenmek için sundukları tedavilerin listesine göz atın!
Üreme endokrinologları hangi koşulları veya bozuklukları tedavi eder?
Üreme endokrinolojisi ve kısırlık yakından ilişkilidir. Üreme endokrinologları bebek sahibi olamayan insanlara yardım eder. Üreme endokrin kısırlığının ardındaki nedeni buluyorlar. Bunu yapabilmek için aşağıdakileri tedavi ederek insanlara yardımcı olurlar:
- PKOS
- Endometriozis
- Düşük
- Menopoz
Ayrıca insanların aşağıdaki şekillerde bebek sahibi olmalarına yardımcı olurlar:
- Yardımcı üreme teknolojileri (IVF, IUI, ICSI) konusunda onlara yardımcı olmak
- Miyomektomi ve tüp ligasyonunun tersine çevrilmesi gibi çeşitli ameliyatları gerçekleştirin.
- Ayrıca taşıyıcı annelik de yapıyorlar.
Peki doktorlar kısırlığın temel nedenlerini gerçekten nasıl tespit ediyor? Gizli suçluları ortaya çıkaran teşhis testlerini inceleyelim.
Üreme endokrinologları tarafından yaygın olarak hangi tanı testleri yapılır?
Üreme endokrinologları çeşitli testler yaparlar.kısırlığın nedenini değerlendirin. Yaygın tanı testleri şunları içerir:
- Semen analizi:Bu test spermin kalitesini, miktarını ve hareketliliğini değerlendirmek için kullanılır. Bu, erkek endokrin üreme kısırlığının nedeninin belirlenmesine yardımcı olur.
- Postkoital test:Bu test, seks sonrasında sperm ve servikal mukus arasındaki etkileşimi değerlendirir. Bu test, sperm-servikal mukus uyumluluğunda sorun olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur.
- Histerosalpingografi:Bu bir röntgen testidir. Fallop tüpleri ve rahim boşluğundaki tıkanıklıkları veya anormallikleri kontrol eder. Bu, kısırlığın yapısal nedenlerinin belirlenmesine yardımcı olur.
- Laparoskopi:Bu, pelvik organların görsel muayenesine yardımcı olan cerrahi bir testtir. Bu, aşağıdaki gibi durumların teşhis edilmesine yardımcı olur:
-Endometriozis
-Yapışmalar
-Yumurtalık kistleri
- İmmünolojik Kısırlık Testi:Bu test vücudun bağışıklık sistemini değerlendirir. Bağışıklık sisteminin doğurganlığı etkileyen antikorlar üretip üretmediğini kontrol eder. Bu test üreme endokrinolojisi ve kısırlığın immünolojik nedenlerinin belirlenmesine yardımcı olur.
Umudunu Kaybetme!! Siz de bebek sahibi olabilirsiniz! Mevcut olası tedavileri anlayın!
Kısırlığın tedavi seçenekleri nelerdir?
Kısırlık tedavisi, kısırlığın yaşı, nedeni ve süresine göre değişiklik göstermektedir. Doğurganlığı geri kazanmanın çeşitli yolları vardır. İlaçlar, ameliyatlar ve ileri teknikler kısırlığın tedavisine yardımcı olabilir. Kısırlık için yaygın tedavi seçeneklerinden bazıları şunlardır:
- Doğurganlık ilaçları:İlaçlar kısırlık ve yumurtlama sorunları olan kadınlara yardımcı oluyor. Bu ilaçlar yumurtlamayı düzenlemek ve koşulları iyileştirmek için doğal hormonlar gibi çalışır.
- Ameliyat:Ameliyatlar bazen kadınların doğurganlığını etkileyen nedenleri tedavi edebilir. Laparoskopik ameliyatlar veya tüp ameliyatları yaygın ameliyatlardan bazılarıdır. Rahim ile ilgili sorunları düzeltmek, büyümeleri gidermek veya tıkalı tüpleri düzeltmek için yapılırlar.
- Üreme yardımı:Çiftlerin bebek sahibi olmasına yardımcı olan yöntemler bunlardır. Bunlara IUI, IVF ve ICSI dahildir. Bunlar kısırlığın tedavisinde kullanılan en etkili yardımcı üreme tekniklerinden bazılarıdır. Bunların arasındaIVFdünya çapında en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. İlkIVF1978 yılında dünyadaydı vebuna göreICMARTo zamandan bu yana en az 12 milyonIVFbebekler doğdu.
- Doğurganlığın korunması, üreme sağlığını etkileyebilecek tıbbi tedavilerle karşı karşıya kalan bireylerin doğurganlıklarını korumalarına olanak tanır. Bu özellikle kanser hastaları için geçerlidir.